Eşimin halasına davetli olduğumuz bir gün menüde karalahana sarması vardı. Öyle güzel yumuşacık pişmiş, öyle lezzetliydi ki anlatamam. Yanında bir porsiyon iskender olsa bile muhtemelen bunu seçerdim, öyle diyeyim de siz anlayın :) O günden sonra şimdiye kadar pek aramadığım, yokluğunu hissetmediğim bu lezzeti sayıklar oldum. Sağolsun halam da beni kırmadı, bir gün hususi toplanıp öğrenmek için birlikte yaptık, sonra afiyetle yedik. Ben de tarifi detaylı olarak not aldım. O günden beri sık sık yapıyorum. Her seferinde çok güzel olsa da yine de meşhur “el lezzeti” diye bir şey var, halamın sarmaları bir başka… “Bu tarifi artık siteye yazmanın vakti geldi” diyerek bu hafta yaptığımı fotoğrafladım. Pişirirken de içimden halamı çok anmış olacağım ki Allah halamı akşam yemeğine bize yolladı :) “Senin tarifinle pişmiş sarmalarımın tadına bak bakalım” diyerek sundum, geçer not aldı efendim…
Öncelikle karalahanaların saplarını kesip güzelce yıkayın. Yıkanan karalahanaları kaynar suda haşlayın, süzdürüp bir kaba alın ve soğumaya bırakın. Çok haşlanırsa sararken elde dağılır, sert kalırsa da pişene kadar pirinçler lapa olur. Orta kıvam haşlamak önemli, hala yeşil kalacak ama diriliğini de kaybedecek.
Sırada içimiz var. Bol zeytinyağında önce çam fıstıklarını hafif kahverengileştirin. Daha sonra soğanları incecik çentin. Soğanları rendeleyebilir veya rondodan da geçirebilirsiniz ama halamın notu; o zaman soğanların acısı çıkıyormuş. Böyle ince ince çentince acılaşmıyormuş. Soğanları da ilave edip güzelce kavurun. Fıstıklar da bu arada biraz daha kavrulup kıvama gelmiş olacak.
Ayıklanıp yıkanmış pirinçleri, önceden kaynar suda 10 dk. kadar beklemiş kuş üzümlerin, tuz, baharat, limon suyu, salça ve 1/2 su bardağı kadar kaynar su ilave edin. Biraz kavrulduktan sonra maydanozu da ekleyip ocaktan alın, ılımaya bırakın.
Şimdi sıra geldi sarmaya... Yapraklardan birini alıp serin. Yaprakta kalan orta damar çok kalın değilse parmağınızla bastırın ki ağza sert sert gelmesin. Eğer çok sertse bıçakla yüzeyini kesiverin.
Pirinçli içten bir miktar alın ve lahananın üzerine koyun. Klasik yaprak sarması gibi enine değil de boyuna koyuyoruz yani. Böylece sararken damar engel olmamış oluyor. İki yanı katlayıp klasik sarma gibi sarın.
Sardıklarınızı tencereye güzelce dizin. Halam tencereye dik dik diziyor, görüntü de pişmesi de harika oluyor ama ölçüyü azaltınca benim tencerenin bir kısmı boş kaldığı için klasik diziyorum.
Tencerenin yarısına kadar kaynar su koyun, gerektikçe su ilave ederek önce harlı, sonra kısık ateşte ağır ağır pişirin. Afiyet olsun.
Malzemeler
Talimatlar
Öncelikle karalahanaların saplarını kesip güzelce yıkayın. Yıkanan karalahanaları kaynar suda haşlayın, süzdürüp bir kaba alın ve soğumaya bırakın. Çok haşlanırsa sararken elde dağılır, sert kalırsa da pişene kadar pirinçler lapa olur. Orta kıvam haşlamak önemli, hala yeşil kalacak ama diriliğini de kaybedecek.
Sırada içimiz var. Bol zeytinyağında önce çam fıstıklarını hafif kahverengileştirin. Daha sonra soğanları incecik çentin. Soğanları rendeleyebilir veya rondodan da geçirebilirsiniz ama halamın notu; o zaman soğanların acısı çıkıyormuş. Böyle ince ince çentince acılaşmıyormuş. Soğanları da ilave edip güzelce kavurun. Fıstıklar da bu arada biraz daha kavrulup kıvama gelmiş olacak.
Ayıklanıp yıkanmış pirinçleri, önceden kaynar suda 10 dk. kadar beklemiş kuş üzümlerin, tuz, baharat, limon suyu, salça ve 1/2 su bardağı kadar kaynar su ilave edin. Biraz kavrulduktan sonra maydanozu da ekleyip ocaktan alın, ılımaya bırakın.
Şimdi sıra geldi sarmaya... Yapraklardan birini alıp serin. Yaprakta kalan orta damar çok kalın değilse parmağınızla bastırın ki ağza sert sert gelmesin. Eğer çok sertse bıçakla yüzeyini kesiverin.
Pirinçli içten bir miktar alın ve lahananın üzerine koyun. Klasik yaprak sarması gibi enine değil de boyuna koyuyoruz yani. Böylece sararken damar engel olmamış oluyor. İki yanı katlayıp klasik sarma gibi sarın.
Sardıklarınızı tencereye güzelce dizin. Halam tencereye dik dik diziyor, görüntü de pişmesi de harika oluyor ama ölçüyü azaltınca benim tencerenin bir kısmı boş kaldığı için klasik diziyorum.
Tencerenin yarısına kadar kaynar su koyun, gerektikçe su ilave ederek önce harlı, sonra kısık ateşte ağır ağır pişirin. Afiyet olsun.
