Nohutu, börülceyi, mercimeği ve iç baklayı geceden ıslatın. Ertesi gün nohutu yarı pişecek şekilde haşlayın. Sonra üzerine börülceyi ekleyin. Börülcenin de pişmesine yakın iç bakla ve mercimeği ekleyin. Hepsini 1 - 2 taşım kaynatın. Yalnız suyunun çok olmamasına dikkat edin. Suyunu çektikçe üzerine az az kaynar su ekleyin. Daha sonra altını kapatın ve içine ayıklanmış bulguru ekleyin, karıştırıp demlenmeye bırakın. Anneannemin notu: bakliyatlar haşlanıp bulgur eklendikten sonra, fazla büyük olan iç baklaları elinizle 1 - 2 parçaya kırarsanız, yaprak delinmeden dolmaları daha rahat sararsınız.
Küçük bir tencerede, zeytinyağında yemeklik doğranmış soğanları kavurun. Salçayı ve tuzu da ekleyin ve güzelce kavurun.
Salçalı karışımı, haşladığınız bakliyatların üzerine dökün ve karıştırın. Üzerine de ince ince kıyılmış yeşillikleri ekleyin. Birbirine iyice karışana kadar karıştırın.
Bu dolmanın şekli ve dolayısıyla da sarılış şekli biraz farklı. Avucunuzun parmak tarafına yakın bir yerine serdiğiniz asma yaprağının içine 1 tatlı kaşığı kadar bu içten koyun. Alttaki gibi üstündeki katı katlayın. Sonra sırasıyla yanları üstüste kapatıp elinizde parmaklarınızla; şekli dikdörtgen olacak şekilde sarın. Bu dolmaları anneannemle annem şipşak sarıyor. Gördüğünüz pamuk eller de anneanneciğimin. Ben elimde saramıyorum, masada klasik yaprak gibi ancak sarabiliyorum :)
Sardığınız dolmaları tencereye üstüste sıralar halinde dizin. Bir kasede 1 yemek kaşığı salçayı sulandırın. İçine tuz katın. Sadece yapraklara parlaklık vermesi için çok az miktarda sıvı yağ ekleyin. Salçalı suyu dolmaların üzerine gezdirin. Suyu, dolmaların yarısına gelecek şekilde ayarlayın. Bu dolmanın özelliği biraz sulu olması. Yani bildiğimiz zeytinyağlı sarma gibi olmayacak.
Dolmayı önce yüksek, sonra kısık ateşte pişirin. Servis ederken üzerine sarımsaklı yoğurt ve kızdırılmış bol tereyağı gezdirin. Asıl lezzetini bunlar veriyor. Yanında kuru soğan ya da taze soğan olmazsa olmazımızdır.