Ön hazırlık olarak unu bir tavada yağsız olarak güzel kokusu çıkana kadar kavurun, bir kenara alıp soğumaya bırakın. Soğumadan kullanılırsa çorbada topak topak olur.
Tavuğu zeytinyağı eklediğiniz bir tencerede 1-2 defa çevirerek dışını mühürleyin. Su ısıtıcısında kaynattığınız suyu üzerine ekleyip bir taşım kaynatın. Tenceredeki suyun üzerinde “kef” diye tabir ettiğimiz küçük tavuk ve kan kalıntıları içeren köpüklü bir yüzey oluşacak. Ben annemden öğrendiğim şekliyle bu kaynadıktan sonra bu ilk suyu döküyorum ve üzerine yeniden kaynatılmış su ekliyorum. Böylelikle daha berrak ve temiz bir tavuk suyu elde ediyoruz. Yeni eklediğiniz suya 4′e bölünmüş küçük bir soğan, defne yaprağı ve tane karabiber ekleyin, tavuk iyice pişene kadar kaynatın. Böylece mis gibi, lezzetli tavuk suyumuzu elde etmiş olduk.
İçinden tavuğu alıp etini didikleyin, bir kenara alın.
Çorbayı pişireceğiniz tencereye zeytinyağını alın. Rendenin iri gözünden rendelenmiş olan havucu ekleyip kavurun. Bu işlem sayesinde havuç rengini yağa iyice salacak, çorbamızın güzel bir rengi olacak. Üzerine az önce elde ettiğiniz tavuk suyunu süzün, karıştırın. Kavurup soğumaya bıraktığınız unu da az bir suyla açıp çorbaya ilave edin ve arada karıştırarak kaynamaya bırakın.
Kaynayınca tel şehriyeyi atın. Sonra tavuk etlerini ilave edin. Annem tavukarı attıktan sonra çırpma teliyle şöyle bir çırpıyor ki etler biraz daha lime lime ayrılıyor ve daha güzel oluyor. Tuzunu da ekleyip şehriyeler pişene kadar kaynamaya bırakın. Sonra ocaktan alıp sıcak sıcak servis edin.